Basketbol Sahalarından Sokaklara Uzanan Bir Efsane

Basketbol Sahalarından Sokaklara Uzanan Bir Efsane

1985’ten Günümüze Dunk Serüveni

Nike’ın en eğlenceli tasarımlarına sahip Dunk serisi, 2021 yılının Nisan ayında yeni modelleriyle raflardaki yerini alacak. Wasted Youth iş birliği ile gelen siyah beyaz modele iki retro ile mavi tonlarında yeni bir model eşlik ediyor. Bugüne kadar pek çok unutulmaz tasarımla karşımıza çıkan Dunk, bu özel yerini 2000’lerin başındaki öngörülü adıma borçlu. Sıradan çizgileri olan bir ayakkabının bir koleksiyoncu sneakerına dönüşmesinin hikâyesi 1985 yılında başlıyor.

1985: Dunk’ın Doğuşu ve Kolej Dünyasına Girişi

80’lerde Amerika’da kolej basketbolu oldukça popüler bir hale gelmişti. Maçlara ilgi büyüktü. Neredeyse her evde final maçları büyük ilgiyle izleniyordu. Nike, 1985 yılında çıkardığı efsanevi Air Jordan 1 ile basketbolcuların bir numaralı tercihi haline gelmişti. Aynı yıl Jordan 1’in tasarımcısı Peter Moore, yeni bir ayakkabı daha yaratmıştı. Çizgileri pek de özgün olmayan bu model, Nike’ın üç modelinin -Legend, Terminator ve Jordan- bir meleziydi. Fakat kendi ailesindeki rakipleriyle yarışamayacak kadar sıradan olan Dunk’ı dönemin modasına uydurarak öne çıkarabildiler. Son derece başarılı bir ticari girişimle, dönemin standart beyaz rengi değiştirilerek kolej üniformalarıyla takım halinde piyasaya sürüldü. NCAA’de oynayan 12 önemli kolej takımının renklerine göre tasarlanan Dunk’ların reklam mottosu da “Okuluna Sadık Ol” şeklindeydi. Lansman döneminde büyük başarı yakalayan ayakkabının modası çok uzun sürmedi. Basketbol sahalarından uzaklaşarak kaykaycıların dünyasına geçen Dunk’lar 99’a kadar gözlerden uzaktı. 99’da, ilk çıkışından 14 yıl sonra, yalnızca 36 adet üretilen efsanevi Wu-Tang özel serisi ile geri döndü. Iowa Üniversitesi’nin forma renklerini taşıyan bu ayakkabı, Wu-Tang üyelerinin ve ailelerinin ayaklarına özel numaralarda üretilerek gruba hediye edildi. Büyük ses getiren retrolar bir efsaneye dönüştü.  Bugün Dunk serisinin bu en değerli ve nadide ayakkabıları, eğer bulunabilirse, koleksiyoncular tarafından on binlerce dolar karşılığında satılmakta.

2000’ler ve Dunk SB

Nike’ın renkli ve biraz da çılgın üyelerinden merhum Sandy Bodecker, 2000’lerin başında Dunk’ları kaykaycıların gözdesi yapmak üzere bir adım attı. (Yazının başında geçen vizyoner girişim tam olarak bu adımı tanımlıyor.) Bodecker, kaykaycıların dünyasındaki yerini sağlamlaştırmak isteyen Nike’ın bakış açısını değiştirdi. Sürekli yeni bir tasarım çıkartıp durmak yerine sadece kaykaycılara özel bir ayakkabı üretme fikrini önerdi. Kaykayın üstünde daha kolay durmayı sağlayacak, darbe emme özelliğine sahip ve ileri tutuş kabiliyeti olan bir ayakkabı. Böylece profesyonel kaykaycıların deneyimlerinden ve isteklerinden ilham alan yeni Dunk SB doğdu: Daha geniş bir dil, zoom taban ve farklı renk panelleri. Aynı dönemde kaykaycıların dünyasında egemen olan Supreme markası ile başarılı bir iş birliği yapıldı. 2002’de satışa çıkan Dunk SB Supreme, Jordan haricindeki ilk fil deseni baskılı ayakkabıydı. Kısa sürede Nike koleksiyoncularının ilgisini çekti. Dunk SB ile Nike, kaykaycıların dilini konuşmaya başlamıştı. Bundan sonrasında ise geleceğin trendi haline gelecek iş birliklerine yönelmeye başladı. Bu iş birlikleri arasında Jeff Staple ile yaptığı Dunk SB Low NYC Pigeon büyük ses getirdi. Ayakkabı satışa çıktığında öyle büyük bir izdiham yaşandı ki, polis insanlara müdahale etmek zorunda kaldı.

Dunk SB, dünyanın farklı yerlerinden özgün tasarımcıların imzalarıyla birleşerek unutulmaz koleksiyonlara imza attı. Soulland, Strangelove Skateboards, Comme des Garçons, Mark Ong, Alyasha-Owerka Moore gibi markalar ve isimler çizgileriyle Dunk modellerine hayat verdiler. Goldilock ayıları, ıstakozlar, Heineken, Freddy Kruger, Çin mutfağı, grafitiler, tablolar, metrolar çılgın Dunk tasarımlarına ilham veren enteresan temaların yalnızca birkaçı. Nike ayrıca profesyonel kaykaycıların imzasını taşıyan Dunk SB modelleri çıkardı. Jose Rodriguez’in özel koleksiyonu ve SB’nin temsilcileri Richard Mulder, Danny Supa, Reese Forbes ve Gino Iannuci tasarımlarıyla şekillenen “Colors By” serisi büyük ilgi gördü.  

Dunk’ın 30 ve 35 Yaş Partileri

Özgün tasarımları ve hem koleksiyoncular hem de kullanıcılar tarafından aldığı övgüler Dunk’ın bir kez daha cazibesini kaybetmesine engel olamadı. 30.yaş kutlamaları için çıkardığı kolej retrosu ilgi gördü ancak beklenen çıkışı yakalayamadı. Yeniden sıradanlaşan Dunk’lar 2020 yılındaki muhteşem geri dönüşe kadar tekrar sakince beklemeye başladı. Model bu kez 35. yaşını kutlarken ünlü Amerikalı rapçi Travis Scott ile iş birliği ona yeni bir geri dönüş yaptırdı. Bir kaykay hayranı olan Scott, Dunk’ın popülerliğini geri getirirken eski modellere olan talebi de arttırdı. Önümüzdeki günlerde çıkacak yeni modellere de aynı ilginin sürmesi bekleniyor.

Farklı kültürler arasında bir köprü olarak görüldüğü için sektörün otoriteleri tarafından “demokrat” olarak nitelendirilen ayakkabının hitap ettiği kesimin tarifi yok. Düşüşlerin ve yeniden doğuşların modeli Dunk sürprizlerle dolu. Bu nedenle yarın modası geçse de bir gün tekrar moda olacağından şüphe duymamak gerek.             

Kaynaklar:

https://www.youtube.com/watch?v=eCrc_7Z_4xI&t=194s (E1-6), https://www.grailed.com/drycleanonly/nike-dunk-history, https://www.highsnobiety.com/p/best-nike-dunks-of-all-time/, https://hypebeast.com/2017/11/nike-sb-dunk-low-black-pigeon-reed-space-pop-up, https://sneakernews.com/2012/05/24/classics-revisited-wu-tang-x-nike-dunk-high-1999/, https://justfreshkicks.com/nike-dunk-release-dates/

T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.